Lonnie Van Brummelen, Siebren De Haan, 2015, The Netherlands / Hollanda, 63′
Künye
Kurgu: Lonnie van Brummelen, Siebren de Haan
Görüntü Yönetmenliği: Lonnie van Brummelen, Siebren de Haan
Ses: Lonnie van Brummelen, Siebren de Haani
Sinopsis
“Hollandalılar, geçtiğimiz yüzyılda ekilebilir yeni toprak elde etmek için iç denizlerinin yolunu tıkayıp suyu akıttılar. Denizin ortasındaki Urk adası bir anda toprakla çevrelenmiş oldu. Ada sakinlerinin balıkçılıktan çiftçiliğe geçmesi bekleniyordu; ama balıkçılar işlerine devam etmeyi başardılar. Kuzey Denizi’nin açıklarında yeni balıkçılık alanları buldular.
On yıllardır anakaranın parçası olmasına rağmen, bu balıkçı kasabası hâlâ tecrit edilmişliğiyle ünlü. Van Brummelen ve De Haan oturma izinleri ve adaya yaptıkları çeşitli ziyaretlerle Urkerlilerin güvenini kazandı. Balıkçılığın materyal dünyasını belgeleyen yönetmenler, ayrıca balıkçı topluluğu üyelerinin kendi yerel ağızlarında oynarak canlandırdığı bir düzine kadar sahne de çekti.
Film, Kuzey Denizi’ndeki günümüz balıkçılığını ve balıkçıların istikrarsız düzenlemeler, aşırı küresel rekabet gibi değişen algılarla mücadelesini belgeler. Bu esnada balıkçılık ve film çekme arasındaki paralelliklere dikkat çekilir.
“
Kamila Józefowicz, 2012, Poland / Polonya, 41′
Künye
Kurgu: Kamila Józefowicz
Görüntü Yönetmenliği: Kamila Józefowicz
Yapımcı: Jakub Józefowicz
Müzik: Andrzej Andrzejewski
Sinopsis
““Sistem sürekli ihtiyaç duymadığımız şeyler icat ediyor. İhtiyacın olmayan şeyleri satın almak için günde 10 saat çalışıyorsun öyle mi? İnanılmaz.”
-Danna Arabahiana
“Galumphing”, Sisteme göre yaşamayı reddeden Arjantinli bir sanatçının portresi. Danna doğaya kaçar. On yılı aşkın bir süredir Brezilya’nın ücra bir köşesinde, medeniyetten uzakta tek başına yaşamaktadır. Kendi dünyası ve duyguları vardır; bunları tuval üzerinde ifade eder. Onu bu radikal adımı atmaya iten şey neydi? O ücra köşede tek başına nasıl yaşıyor? Neleri özlüyor?
“
Emine Akbaba, 2014, Turkey / Türkiye, 4:51
Künye
Kurgu: Emine Akbaba
Görüntü Yönetmenliği: Emine Akbaba
Müzik: Re-lab Maria
Ses: Emine Akbaba
Sinopsis
““Suriye’den Artakalan”, günler boyu korku ve sefalet içinde yaşadıktan sonra gecenin bir yarısı savaştan kaçan ve şimdi Türkiye’de yeni bir hayata başlamaya çalışan Suriyeli bir ailenin hikâyesini anlatıyor. Bu bir anne ve kızlarının hayatta kalma mücadelesi.
Turkiye, kızları Ruba, Fatma, Eye ve Suhely ile beraber eşinin ölümündan sonra Suriye’den kaçmak zorunda kalır. Eşi polistir; onlar da kaçırılıp öldürüleceklerinden korkarlar. Ülkeden kaçtıklarından beri Suriye sınırının 30 km kuzeyinde bulunan Türkiye’nin güneydoğusundaki Mardin’de yaşamaktadırlar. Vali tarafından mahkemeye çağrılan aile, Esad rejimine karşı düzenlenen gösterilerde bulunmakla suçlanmaktadır. Mahkemeye çağrılanların öldürülüp mahkeme binasının arkasına gömüldüğünü duymuşlardır.Mahkemeye gitmek yerine o gece kaçarlar.
Savaşın nedenine dair kafa yormanın en iyi yolu savaştan kaçan bu insanların hikâyelerini anlatmalarına olanak tanımak. Birleşmiş Milletler 220.000’den fazla Suriyeli’nin öldürüldüğünü tahmin ediyor. Savaşın başlangıcından beriyse milyonlarca insan Suriye’den kaçtı. Binlerce insan, özellikle de kadınlar ve çocuklar güvenli bir yer arayışı içinde Suriye’yle sınır komşusu olan Türkiye’ye kaçtı.
“
Henry Bateman, 2010, Iceland/UK – İzlanda/ Britanya, 75
Künye
Kurgu: Elisabet Ronaldsdottir
Görüntü Yönetmenliği: Henry Bateman
Müzik: Biggi Hilmars
Ses: Gunanr Steinn Ulfarsson & Biggi Tryggvason
Sinopsis
Geçtiğimiz 20 yıl içerisinde günümüzdeki toplum ve kültür modelinin sürdürülemez olduğuna dair gittikçe artan bir farkındalığa tanık olduk. Nicedir imkânlarımızın ötesinde yaşıyoruz. “Umudun Geleceği”, son 10 küsur yıldır İzlanda ekonomisinin belkemiğini oluşturan tüketicilik, kredi ve borç sistemine dayalı dünyayı değiştirme mücadelesi veren bireyleri izleyen bir belgesel film. Organik tarım, iş, inovasyon, yenilenebilir enerji ve çevre konularındaki sürdürülebilir gelişmelere odaklanan film, bir mücadele, kararlılık ve en önemlisi umut öyküsü anlatırken bizleri olumlu duygularla dolduruyor. Gece yarısı güneşinden salt karın aydınlattığı karanlık kışlara, gayzerlerden volkanlara kadar, bu film İzlanda’nın ihtişamını gerçek anlamda keşfe çıkıyor. “Umudun Geleceği” sizi tarihten günümüze, hatta yeni ve sürdürülebilir bir İzlanda’nın geleceğine doğru bir yolculuğa çıkarıyor.
Hernan Vilchez, 2014, Argentina, Mexico / Arjantin, Meksika, 125
Künye
Kurgu: Hernán Vilchez
Görüntü Yönetmenliği: José Andrés Solórzano
Müzik: Gastón Salazar
Ses: Hernán Vilchez – J A Solórzano
Sinopsis
Latin Amerika’nın eski İspanyol döneminden hayatta kalan son halklardan biri olan Wixarika’lara ilişkin anlatılması gerekli bir hikâye. Belgesel, Wixarika halkının en kutsal bölgeleri olarak addettiği ve üzerinde Meksika’nın bu ikonik kültürünün bilgisini canlı tutan geleneksel bir ilaç olan peyotenin yetiştiği Wirikuta’yı koruma mücadelesini anlatıyor.
Jerry Rothwell, 2015, United Kingdom and Canada / Birleşik Krallık ve Kanada, 109
Künye
Kurgu: James Scott
Görüntü Yönetmenliği: Benjamin Lichty
Müzik: Lesley Barber
Ses: Daniel Hewitt and Chris Miller
Sinopsis
“Dünyayı Nasıl Değiştirmeli” farklı geçmişlerden gelen bir grup öncü gencin maceralarını kaydediyor. Kanadalı hippi gazeteciler, fotoğrafçılar, müzisyenler, bilim insanları ve Amerikalı asker kaçakları…Grup, Alaska’nın Amchitka Adası’ndaki atom bombası denemelerini durdurma amacıyla yola çıkıyor ve bu süreçte dünya çapındaki yeşil hareketini yaratıyor.
David Fernández de Castro, 2013, Spain / İspanya, 60′
Künye
Kurgu: Román Parrado
Görüntü Yönetmenliği: Román Parrado
Ses: Juan Sánchez “Cuti”
Sinopsis
1976 yılında buldozerler, Yarımada’daki en büyük tatil yeri olması planlanan projenin temelleri üzerinde çalışmaya başladı. Proje, kalan son sulak arazi parçası olan Aiguamolls de l’Empordá üzerinde 64.000 yazlık ev inşa etmekti. Jordi Sargatal’ın önderliğindeki bir grup genç insan, halihazırda zaten başlamış olan çalışmaları engellemek için adım attılar. Böylece Aiguamolls de l’Empordá için yedi yıl sürecek bir savaş başlamış oldu.
“Cennet ve Dünya Arasında” kurulu sisteme meydan okuma cesaretini gösteren bir grup genç insanın hikâyesi. Bu gençler bütün cesaret ve becerileriyle savaşarak, günümüzde Güney Avrupa’daki en büyük kuş sığınaklarından biri olan arazinin yok edilmesinin önüne geçtiler. Mücadele, parlamentodaki oy birliğiyle 13 Ekim 1983’te sona erdi; Katalonya’daki ilk doğa parkı böylece kurulmuş oldu.
Jeffrey Barbee, 2014, South Africa / Güney Afrika, 52
Künye
Kurgu: Jeffrey Barbee, Kiko Herrara ,Charles Moore , & Mira Dutschke
Görüntü Yönetmenliği: Jeffrey Barbee & Mira Dutschke
Müzik: Brian Bailey Music, Dexter Britian, & Jerry Hannan
Sinopsis
Fracking’in (hidrolik kırılma) Amerika’da yarattığı çevre sorunları üzerine çok yazılıp çizildi; daha az bilinen ise doğal gaz sanayiinin başka ülkelerde de genişleme planı. Botswana, Güney Afrika, Alaska ve Kuzey Amerika’da çekilen bu araştırma, fracking tesislerinin Afrika’daki doğal parklar da dâhil olmak üzere gezegendeki en korunaklı yerleri nasıl sessizce işgal ettiğini gözler önüne seriyor.
Kalahari çölünün derinliklerinde gerçekleşen fracking operasyonları, Afrika’nın en büyük fil nüfusunun göç rotası üzerinde yer aldığı için fillerin hayatını tehlikeye atıyor. Doğal güzelliğiyle bilinen bir bölge olan Güney Afrika’daki Karoo’da, fracking’e izin verileceği planları “tamamen sorumsuzluk” olarak addedildi. Suyun son derece sınırlı olduğu bu bölgede insanlar azıcık suyu da emen ve muhtemelen kirleten bir sanayinin varlığından endişe duyuyorlar.
Uzmanlar, mücadele verenler ve durumdan etkilenen halklarla konuşarak ağızlara pelesenk olmuş bu “ucuz” gazın gerçek bedelini öğrenmiş oluyoruz.
Anne Closset, 2015, Belgique / Belçika, 67′
Künye
Kurgu: Guido Welkenhuysen
Görüntü Yönetmenliği: Anne Closset
Müzik: Max Vandervorst
Ses: Corinne Dubien, Gérald Wang, France Wagener, Anne Closset
Sinopsis
“Başka Yöntem”, vatandaşların tüketiciler ve çiftçiler arasında geliştirdiği yeni ortaklık modelleri deneyiminin toplumu değiştirme gücü olup olmadığını soruyor.
Yönetmen, kendisinin de üyesi olduğu dayanışma alım grubundan başlayarak onu Brüksel’den Zagreb’e doğru bir yolculuğa çıkaracak dinamik bir ağın parçası olur. Amaç gittikçe büyüyen bir hareket olan Toplum Destekli Tarım (TDT) grubuyla tanışmaktır.
Gıdayı tüketen ve üretenler doğrudan bir bağ kurdukça, bütün canlı şeylere duyarlı, alternatif bir tüketim şekli oluşturmuş olurlar.
TDT deneyi, herkesi ilgilendiren gıda meselesi yoluyla insan etmenini tekrar değiş tokuşun merkezine koyar.
Değişimin özneleri olabilir miyiz acaba?
Valentin Thurn, 2015,Germany / Almanya, 102min.
Künye
Kurgu: Henk Drees
Görüntü Yönetmenliği: Hajo Schomerus
Müzik: Dürbeck&Dohmen
Ses: Ralf Weber
Sinopsis
2050 yılı itibariyle dünyanın nüfusu 10 milyara ulaşacak. Yapay et, böcekler, sanayi tarımcılığı ve popülerleşen bireysel tarıma kadar devasa bir yelpazede seyreden küresel gıda üretimine ve dağıtımına geniş bir perspektiften ve analitik olarak bakan bu belgesel, tam da gıda güvenliğine ilişkin hararetli tartışmaların ortasına düşüyor. Yönetmen, çok satan bir yazar ve bir Gıda Savaşçısı olan Valentin Thurn, dünya çapında çözümler arıyor ve bu arayışta inovasyonla beraber bizlerin gelecek tahayyüllerine de yer veriyor.
José Cohen, 2013, Mexico / Meksika, 82 min.
Künye
Kurgu: Paula Heredia, Omar Guzmán, Lorenzo Hagerman
Görüntü Yönetmenliği: Bernabé Salinas, Guillermo “Memo” Rosas, Jaime Reynoso, Sylvestre Guidi, Gaetan Mariage
Müzik: Laboratorio de Investigación en Resonancia y Expresión de la Naturaleza, A.C. Ariel Guzik Javier Alvarez Additional music
Ses: Samuel Larson
Sinopsis
Edgar Hagen, 2013, Switzerland / İsviçre, 100 min.
Künye
Kurgu: Paul-Michael Sedlacek, Edgar Hagen
Görüntü Yönetmenliği: Peter Indergand
Müzik: Tomek Kolczynski
Sinopsis
Yıllardır süren nükleer enerji kullanımıyla ortaya çıkan öldürücü ve son derece radyoaktif nükleer atıklar, yüzlerce yıl kalacakları nihai depolara atılmayı bekliyor. Bunun için bütün dünyada güvenli yerler araştırılıyor. Edgar Hagen, bu küresel arayışın sınırlılıklarını ve çelişkilerini irdeliyor.
Rian Suryalibrata, 2015, Indonesia / Endonezya, 28′
Künye
Kurgu: Aditya Prahara
Görüntü Yönetmenliği: Popo Nurakhman
Müzik: Kompas Tv
Ses: Kompas Tv
Sinopsis
Endonezya’daki Sumatera Ormanı’nın iç kısımlarında yaşayan göçebe Orang Rimba halkı (ormanın halkı), ölümle dolu bir dönem geçirir. Yalnızca üç ay içinde düzinelerce insan ölür. Bu ölümlerin sebebinin bir gıda ve su krizi olduğu düşünülür. Söz konusu bu kriz devam ettiği takdirde, Oranga Rimba halkı yok olup gidecektir.
Juliet Brown, 2014, UK/USA – Birleşmiş Krallık/ABD, 58′
Künye
Kurgu: Jane Hodge
Görüntü Yönetmenliği: Juliet Brown
Müzik: Graham Hadfield
Ses: Howard Peryer & Tom Drew
Sinopsis
Körfez Kıyısı’ndaki hiçbir halk, 2010 yılındaki BP petrol felaketinden Louisiana’daki Grand Isle halkı kadar etkilenmedi. Grand Isle, New Orleans’ın 50 mil güneyinde, kumlu bir kara parçasına tünemiş mavi yakalı bir balıkçı kasabası. Kumsal halkı, felaket sonucu yayılan toksik petrol ve köpüklü kimyasal dağıtıcıların tam yolunun üstünde yer alıyordu. Ada halkı, Amerika tarihinde insan eliyle yaratılmış en kötü çevre felaketi olan bu olayı nasıl kabullendi?
Daan Veldhuizen, 2015, The Netherlands / Hollanda, 93′
Künye
Kurgu: Daan Veldhuizen, Jos Driessen
Görüntü Yönetmenliği: Daan Veldhuizen
Müzik: Peter Pluer
Ses: Jeroen Goeijers
Sinopsis
Sırt çantalı gezginler, ulaşımın sadece kayıkla mümkün olduğu Laos’un kırsal kesimindeki ufak bir kasabaya ayak bastığında, varlıkları yerel nüfusu ikiye böler ve iki çocukluk arkadaşı arasındaki ilişkiyi sekteye uğratır. “Muzlu Krepler ve Lapa Pirinç”, zengin olduğu kadar tartışmacı bir sinematografik dilin kullanıldığı, karmaşık bir Doğu’nun Batı’yla karşılaşma hikâyesi. Sırt çantalılar hakiki bir geleneksel deneyim arayışıyla bu kasabaya gelmişken, kasabanın sakinleri de Batı’nın sunabileceği gelir ve diğer imkânların peşindedir.Bu iki dünya bambaşka arzularının yol ayrımında karşılaşır: bir taraf hakikilik, diğer taraf ise modernite arayışındadır. Bu küçük evrende karşılaşan bu dünyalar hepsini değiştirir.
Enrico Cerasuolo, 2013, Italy/Norway // İtalya/Norveç, 90′
Künye
Kurgu: Marco Duretti
Görüntü Yönetmenliği: Torstein Nodland
Müzik: Gregorio Caporale, Antonio Raspanti, Tommaso Cerasuolo
Ses: Krister Johnson
Sinopsis
40 sene önce bir kitap dünyayı salladı. “The Limits to Growth” (Büyümenin Sınırları), MIT’deki bir grup genç bilim insanının yazdığı, İtalyan girişimci Aurelio Peccei’nin kurduğu Roma Kulübü düşünce topluluğunun sipariş ettiği bir rapor. Dünyadadaki en tartışmalı ve ilham verici çalışmalardan olan raporun temel mesajı günümüzde her zamankinden daha da geçerli: Dünya gezegeni, katsal ekonomik büyümenin toplumları ve çevreyi aşırılığa ve çöküşe götürme riski taşıdığı sınırlı bir sistem.
Kitabın yayımlanmasından kırk sene sonra, ekonomik ve siyasi öngörüsüzlük, yapılan analiz güncel senaryoları doğrulasa da hâlâ eyleme geçilmesini geciktiriyor.
Bugün “Büyümenin Sınırları”nın yazarları süregiden küresel krizin ardındaki nedenlere dair kışkırtıcı bir açıklama sunuyor ve insanoğlunun geleceğine dair tahayyüllerini paylaşıyorlar. Son bir fırsat için hâlâ vakit var mı?
Yönetmen Enrico Cerasuolo, aralarında bazıları ilk defa halka sunulan bir sürü arşiv malzemesi ve filme dâhil olan kişilerin sesleri sayesinde gezegenimizin geleceğini temin edecek seçimleri acilen yapmamız konusunda farkındalık yaratan ilgi çekici bir hikâyeye kapılıp gitmesini sağlıyor seyircinin.
Ruben Guzman, 2014, Argentina, France / Arjantin, Fransa, 64′
Künye
Kurgu: Ruben Guzman, Patrick Lauze
Görüntü Yönetmenliği: Ruben Guzman
Müzik: Geir Jensen, Ensamble Circular, Patrick McGinley, Jonathan Coleclough, Mozart, aktivfilm
Ses: Ruben Guzman
Sinopsis
Bu üç parçalı belgesel, uçsuz bucaksız Patagonya’da yaşayan üç izole karakter üzerine. İzleyiciler, görkemli, akıldan çıkmayan ve tanımlanmayan Patagonya’nın kadrajda olduğu şiirsel imgeler vasıtasıyla karakterlerin her birinin içten içe üzerine titrediği basit ve değerli Kale’yi keşfedebilecek.
Ulli Gladik, 2014, Austria, Croatia / Avusturya, Hırvatistan, 80′
Künye
Kurgu: Elke Groen, Karin Hammer
Görüntü Yönetmenliği: Klemens Hufnagl, Enzo Brandner, Sandra Merseburger
Ses: Christof Kurzmann, Alexandra Simeon, Luka Zima
Müzik: Marko Pelaic, Grega Svabic, Johannes Paul Heilig
Sinopsis
Alışveriş çılgınlığının son durağı: “Küresel Alışveriş Köyü”, alışveriş merkezi imar edenleri iş başında gösteriyor. Onların stratejilerini öğreniyor ve uluslararası varlıklarla yozlaşmış siyasetin çapraşık ağlarında peşlerinden gidiyoruz. Fakat eylemlerinin sonuçları da oluyor. Avusturya, Almanya ve Hırvatistan’daki üç temsili yerde, eleştirmenler ve sanayinin içinden kişiler bize çeşitli sonuçlar arasında kılavuzluk ediyor: İşlevini kaybetmiş bir şehre gidiyoruz; ani yükselme ve düşüşlerin nasıl ortaya çıktığını görüyor ve direnişin yavaş yavaş nasıl oluşmaya başladığını deneyimliyoruz.
Bu Avusturya belgeseli, gayrimenkul piyasasının salt küresel finans sistemi üzerindeki etkisini göstermekle kalmıyor, şehirlerimizi ve yaşadığımız çevreyi de nasıl dramatik bir biçimde değiştirdiğini gözler önüne seriyor.
David Fedele, 2011, Australia / Avustralya, 43′
Künye
Kurgu: David Fedele
Görüntü Yönetmenliği: David Fedele
Ses: David Fedele
Sinopsis
Bikpela Bagarap (Büyük Hasar), Papua Yeni Gine’deki tomrukçuluğun insani yüzünü gözler önüne seriyor.
Bu belgesel, Malezyalı tomruk şirketlerinin ve yozlaşmış siyasetçilerin, yerel halka kendi ülkelerinde ikinci sınıf vatandaş gibi davrandığı bir sömürü ve yerine getirilmeyen vaatler öyküsü.
Mülk sahipleri, anlamadıkları belgelere temiz su, sağlık ve eğitim gibi “kalkınma” vaatleriyle imza atmaya zorlanıyorlar. Fakat bu hayati hizmetler çok nadiren sağlanıyor. Bunun yerine insanların geleneksek avlanma alanları yok ediliyor, su yolları kirletiliyor ve yaşam biçimleri geri dönüşü olmayan bir biçimde mahvediliyor.
Bruno Rocchi, 2015, Italy / İtalya, 10′
Künye
Kurgu: Aline Hervé
Görüntü Yönetmenliği: Bruno Rocchi
Müzik: Alessandro Linzitto
Ses: Giuseppe D’Amato
Sinopsis
Üçlü bir tel örgü, hareket sensörleri ve kameralar… Fas kıyısındaki İspanyol yerleşim yeri Melilla’yı yasadışı göçe karşı bunlar koruyor. Sahra altı Afrikası’ndan yüzlerce insan, bu toprağa yasadışı geçiş yapma teşebbüsü için fırsat beklerken Gourougou Dağı’nın yakınlarında korkunç şartlarda yaşıyorlar.
Cláudia Alves, 2012, Portugal / Portekiz, 51′
Künye
Kurgu: Fernanda Pires Gurgel
Görüntü Yönetmenliği: Cláudia Alves
Müzik: Fernando Lopes-Graça and Popular Music from the north of Portugal
Ses: Rodrigo Carneiro and Catarina Apolônio
Sinopsis
Sürü dağın tepesinde otlanırken iki çoban sessizce konuşur. Sayıca az olan köy sakinleri normal rutinleri içinde yaşayıp giderler ta ki hiç beklenmeyen, topluluğu tehdit eden bir şey olana kadar. Bir direniş şarkısını yankılar bu. Üç kadın yıkıntılar içinde dans eder. Kör bir adam köyün geleceğine dair düşüncelere dalar.
Luís Melo, Diogo Ferreira, Emanuel Ramos, 2013, Portugal / Guinea-Bissau – Portekiz/ Gine Bissau, 35′
Künye
Kurgu: Luís Melo
Görüntü Yönetmenliği: Luís Melo
Müzik: Traditional music from Urok Islands
Ses: Luís Melo
Sinopsis
Neram N’Dok bir Bijagó deyimi. “Al, sende kalsın” demek. Bu belgesel, Gine Bissau’da bulunan Bijagós Takımadaları’nda deniz koruma alanı olan Urok adalarındaki katılımcı yönetim sürecine bakıyor. Bu alanın yönetim modeli, burada koruma, kalkınma, kültür ve geleneğin birbirinden ayrılamaz oluşuna dayanıyor.
Doris Kittler, 2014, Austria / Avusturya, 85′
Künye
Kurgu: AnnA, Doris Kittler
Görüntü Yönetmenliği: Doris Kittler
Müzik: Otto Lechner
Ses: Walther Soyka
Sinopsis
“Barokat’ta” bizleri Viyana’nın yeşil, barok bir mahallesine getiriyor: Keyif düşkünü aksiyonizm ve mahalleyi yıkımdan korumaya çalışan günlük protesto savaşları arasında gidip gelen insanlar için bir sahne burası. Yaratıcı vatandaş protestoları hakkında ibretlik bir hikâyeyi takip ediyoruz.
Normalde tasasız bir şehir olan Viyana’da senelerdir sürüp giden öfkeli bir ihtilaf var. Viyana Erkekler Korosu için bir sit alanında özel bir konser salonu inşa edilir: bu alan dünya miras listesinde olan “Augarten” barok parkıdır. Fakat insanlar olağandışı bir dirençle kendilerini savunur. Protestolar zevkli aktivizmi vatandaş direnişinin zorlu hayatıyla bir araya getirir. Dünyanın günümüzdeki haleti ruhiyesini düşündüğümüzde, bunun gelecekteki yaratıcı protestolar için bir şablon oluşturabileceğini söyleyebiliriz.
Hong Li-gyeong, 2013, Republic of South Korea / Güney Kore Cumhuriyeti, 92′
Künye
Görüntü Yönetmenliği: HONG Li-gyeong, RYU Seung-jin, MUN Jeong-hyun, LEE Dong-ryeol
Sinopsis
Belgesel, Samsung yarı iletken imalathanesinin süregiden durumuyla ilgili. “Sanki başka bir dünyadaydım. Kadın ve erkekler aynı kıyafetleri giyiyordu; içerisi ufak bir ülke gibiydi. Fabrika, yurt, hatta hastane bile vardı. Orada olmak bile beni bir şekilde iyi hissettiriyordu. Üretim hattında olduğum ilk zamanı hatırlayabiliyorum. Orada gerçek robotlar çalışıyordu.” Bu film beyaz önlük ve şapka giyen, sadece gözlerinin göründüğü maskeler takıp temiz bir odada çalışan adsız insanların hikâyesi.
Yun Hwang, 2014, Republic of South Korea / Güney Kore Cumhuriyeti, 105′
Künye
Kurgu: Yeon-jeong LEE, Yun HWANG
Görüntü Yönetmenliği: Jeong-hoon SHIN, Ku-yeong KIM
Sinopsis
Film, şap hastalığına son vermek için ülke genelinde çiftlik hayvanlarının kesildiği bir dönemde geçiyor. Filmin yönetmeni Yun daha önce hiç domuz görmediğini fark eder; bunun üzerine domuzların peşinde bir yolculuğa çıkar. Domuzlarını geleneksel biçimde yetiştiren bir domuz çiftçisiyle tanışmak için dağların derinliklerine gider. Yun, anne domuz Shipsoon ve yavrusu Donsoo’nun gündelik rutinini gözlemlerken hiç bilmediği yeni gerçekler keşfeder. Sevimli domuzlarla bağ kurup çiftlik ve et endüstrilerinin bilmediği bir yüzünü kabullendikçe, eskiden olduğu gibi domuz kotlet yemekten haz alamaz. Bu da yetmezmiş gibi eşi ve oğlu Doyoung günlük menüye karar verme işini onun için pek de kolaylaştırmaz. Yun hayvan yeme konusunda açmaza girdikçe bu konudaki farkındalığı gündelik hayatına nüfuz etmeye başlar.
Anna Katharina, 2014, Austria / Avusturya, 80′
Künye
Kurgu: Joana Scrinzi
Görüntü Yönetmenliği: Judith Benedikt
Ses: Christine Kubisch
Sinopsis
Başlangıçta bir tasavvur vardı – bütün insanlığı birbiriye bağlayacak kablosuz, serbestçe akan bilginin tasavvuru. Bugün bu fikir gerçeğe dönüştü; kablosuz teknoloji ve dünya genelinde sayısı yedi milyarı aşan cep telefonları, metropollerimizin kelimenin tam anlamıyla nabız gibi atmasını sağlıyor. Pek çok kişi için gerçekleşen bir rüya bu; ama herkes için değil. “Görmediklerimiz” yakında dünyamızda bir yeri kalmayacak olanların hikâyesi…
Vanessa Escalante, 2014, France / Fransa, 47′
Künye
Kurgu: Vanessa Escalante
Görüntü Yönetmenliği: Vanessa Escalante
Müzik: Geraldine Rue
Ses: Vanessa Escalante
Sinopsis
Avustralya hükümeti, 1972 yılında Aborijinlere toprak vermeyi reddedip onun yerine toprak kiralamayı teklif etti. 4 genç Aborijin “ Aborijin Çadır Elçiliği”ni yarattı. Kara Güç hareketinin desteklediği Aborijinler haklarını ve egemenliklerini talep etmeye başladılar. Bundan 40 yıl sonra, 2006 yılında Avustralya hükümeti hâlâ ilk ulusla bir anlaşma yapmadı ve kutsal bir toprak olan Muckaty’de ulusal bir radyoaktif atık alanı inşa etmeye karar verdi. Milyawi Rüyasını paylaşan kadınlar ilk defa atık alanı inşaatına karşı mücadele etmeye başlar. İngiliz Devletler Topluluğu’na (Commonwealth) karşı açtıkları dava Haziran 2014’te ormanda gerçekleşecek.
İmre Azem, 2015, Türkiye / Turkey, 13′
Künye
Kurgu: Kaan Çuhacı
Görüntü Yönetmenliği: Imre Azem, Kaan Çuhacı
Müzik: Kaan Çuhacı
Ses: Gaye Günay
Sinopsis
“Lamekan: Metalaşan Kentin Çöküşü” ile, AKP’nin 12 yıllık iktidarı süresince yürüttüğü ve büyük bir gümbürtüyle çökmesi kaçınılmaz olan neoliberal politikalar ve inşaat odaklı ekonomik büyüme stratejisinin sonucu olarak, bir yandan milyonlarca insanın yaşadığı mahallelerin yabancı ve yerli sermayenin birer yatırım aracına dönüştürülmesi, diğer yandan kentlerimizin, ormanlarımızın, sularımızın, genel olarak yaşam alanlarımızın talanına, emekçilerin örgütlenme haklarının ellerinden alınarak güvencesiz ve güvenliksiz çalışmaya mahkum olmaları anlatılmakta.
Berit Aldaş, 2015, 10′, Türkiye / Turkey
Künye
Kurgu: Berit Aldaş
Görüntü Yönetmenliği: Sıla Ertaş
Ses: Berit Aldaş
Sinopsis
Manisa’nın Soma ilçesine bağlı Yırca Köyü’ne kurulması planlanan termik santrale direnen köylülerin mücadelelerine sinema-gerçek bir bakış.’
Özge Akkoyunlu, 2015, 56′, Türkiye / Turkey
Künye
Kurgu: Şule BAYYURT
Görüntü Yönetmenliği: Attila ARSLAN
Müzik: Can Aksel AKIN
Ses: Attila ARSLAN
Sinopsis
Kentler neden değişir dönüşürler?
Yaşadıkları kenti terk ederek büyük kente gelenlerin ‘evi’ neresidir?
Bir kentin kazananları ve kaybedenleri kimlerdir? 1900’ lerin başında kasaba büyüklüğünde bir kent olan ve başkent olduktan sonra, modern bir plan ile kurulan ‘Ankara’ üzerinden, Türkiye’deki kentsel dönüşüm süreci değerlendiriliyor.
Burak Türten, 2012, 18′, Türkiye / Turkey
Künye
Kurgu: Burak Türten – Samet Vurgun
Görüntü Yönetmenliği: Kenan Karaöncel – Celal Çalışkan
Müzik: Djivan Gasparyan
Ses: A.Celil Pehlivan
Sinopsis
Belediye çöplüklerinde çadır kurarak tüm yaşamlarını orada geçiren, çocuklarını okullarına dahi ordan gönderen insanların yaşamı. Tüm hayatlarını çöplüklerde geri dönüşüm malzemelerini toplayarak geçiren insanlar günlük 10 lira kazanç için bu eziyete katlanıyorlar. Üstelik kazandıkları paranın yarısını çöp sahibine (şıha) veriyorlar. Bu insanlık dışı duruma tüm kurumlar sessiz kalıyor. Çekimleri gizli gerçekleştirilen belgesel, yaşanan dram ve eziyetin ufak bir kesiti olma özelliği taşıyor.
Okan Avcı, 2015, 13′, Türkiye / Turkey
Künye
Kurgu: Ali Kerem Öner
Görüntü Yönetmenliği: Okan Avcı
Müzik: tape/ johan&andreas berthling, Thomas Hallonsten
Ses: Mert Gökalp
Sinopsis
Memur Türkan Hanım’ın görme engelli hayatındaki musikili dalış tecrübesini anlatır.
Deniz Yeşil, 2014, 57′, Türkiye / Turkey
Künye
Kurgu: Deniz Yeşil
Görüntü Yönetmenliği: Özgür Çataltepe
Müzik: Görkem Tekin, Bora Mert, İbrahim Odak
Ses: Oğuz Çiçek
Sinopsis
Sinema emekçileri 1977’de yeni sansür tüzüğünü protesto ve sosyal haklarını elde etmek için yürüyüş kararı aldılar. Böylece sinemanın 60 yılı aşan suskunluğuna da bir son verilecekti. Oyunculardan, set işçileri ve yönetmenlere kadar 400’ü aşkın sinemacı 5 Kasım günü Ankara’ya kadar 3 gün sürecek bir yürüyüş başlattı.Halkın şaşkın bakışları ve desteği altında yürüdüler. Belgesel, 100 yılı aşan sinemamızın unutulan fakat en onurlu dönemlerinden biri olan bu yürüyüşün hikayesidir.
Timurtaş Onan, 2014, 53′, Türkiye / Turkey
Künye
Kurgu: Timurtaş Onan
Görüntü Yönetmenliği: Timurtaş Onan
Ses: Sennur Onan
Sinopsis
Geziye katılmış kişilerin anılarından bir bellek oluşturmak amacı ile, direniş süresince parkta kalan ve bu sürece tanık olan 18 arkadaşın geziye dair anıları ve farklı düşünce yapısına sahip insanların bir araya gelerek yarattıkları komün hayatının onlara hissetirdikleri üzerine röportajlardan oluşan bir belgesel.
Kurtuluş Özgen, 2014, 60′, Türkiye / Turkey
Künye
Kurgu: Kurtuluş Özgen
Görüntü Yönetmenliği: Kurtuluş Özgen, Teoman Gönen
Müzik: Ulaş Özdemir, Nadir Göktürk, Klasik Müzik
Ses: Kurtuluş Özgen
Sinopsis
(Gerçek) kahramanlar kahraman olduklarını bilmezler! Nail V. belgeseli; şair, yazar, gazeteci, politikacı, düşünür ve mimar olan Nail Vahdeti Çakırhan’ın hayat görüşü, eserleri, ilişkileri, aydın ve mücadeleci kişiliğini ve olağanüstü yaşantısını merkeze alan bir porte çalışmasıdır.
Nail V. Çakırhan ülkemizin yakın tarihinin çok önemli tanıklarındandır. Yazdıkları, yaptıkları, eserleri, idealleri ve sevdalarıyla bu topraklarda derin iz bırakmıştır. Bu iz, edebiyattan siyasete, öğretmenlikten mimarlığa kadar geniş bir etki alanına sahiptir.
Çakırhan, topluma yaptığı genel katkının yanında, nereye gitse, kimlerle yolu kesişse temas ettiği insanlarda, topluluklarda ‘hayatlarını etkileyen-dönüştüren’ izler bırakmıştır. Bir şairde, bir öykücüde, Kadirli köylülerinde, Akyakalılarda, bir mimarda, bir grup mahkûmda ve bu filmin yönetmeninde…
Sidar İnan , 2013, 21′, Türkiye / Turkey
Künye
Kurgu: Sidar İnan Erçelik
Görüntü Yönetmenliği: Sidar İnan Erçelik-Kürşat Üresin-Kadri Beran Taşkın
Müzik: Hozan Diyadin
Ses: Kadri Beran Taşkın
Sinopsis
Zorunlu göç sonucu kontrolsüz büyüyen Mardin’in Nusaybin ilçesi, mayınlı sınıra dayanmıştır. Köy-kır arası yaşayan ve hala geçimini hayvancılık ile sağlayan Hudut mahallesi insanları bu yüzden yıllarca tarafı olmadıkları bir sistemin bedelini ödemiş ve ödemeye devam etmektedir. Bu bağlamda “Derman” mayın tarlasında yetişen kapari (Derman) adlı bitkiyi toplayarak geçimini sağlayan çocuklar ve mayın yarasıyla yaşayan kasabanın hikayesini anlatır.
Ramazan Emiroğlu, 2015, 24′, Türkiye/ Turkey
Künye
Kurgu: Ramazan Emiroğlu
Görüntü Yönetmenliği: Ramazan Emiroğlu
Ses: Ramazan Emiroğlu
Sinopsis
Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilen peynir festivalinde, Milas ve Bodrum’da 4 gün boyunca yerel peynirciler, mandıralar, kooperatifler peynirlerini tanıttı. Avusturya’da mandıra sahibi bir üretici ve Makedonya’lı gıda hijyeni uzmanı, yüksek okul ve meslek liselerinde kadın çiftçilere, gastronomi öğrencilerine bire bir peynir yapımı ve sağlığı dersi verdiler. Panel ve poster sergisi ile halkın ve gençlerin dikkati, hızla yok olan yerel kültürümüze çekildi. Tamamen gönüllü emeği ile gerçekleşen bu şenliğe tanık olmak istermisiniz?
Uygar Demoğlu, 2014, 26′, Türkiye / Turkey
Künye
Kurgu: Süha Kilvaş
Görüntü Yönetmenliği: Uygar Demoğlu Süha Kilvaş
Müzik: AudioJungle
Sinopsis
Bi’ Çiftlik serisinin birinci bölümü Türkiye’nin açıkhava permakültür üniversitesi konumundaki Bayramiç’te çekildi. Bayramiç’e bağlı Cazgirler köyünde, permakültür felsefesine göre tarım yapan eski bir şehirlinin çiftliğine konuk olduk. Bahadır Yasa hayatını yurtiçi ve yurtdışında otel yöneticiliği yaparak geçirmiş biriydi. Agrida ismini verdiği çiftliğinde Portekizli bir permakültür öğrencisi ile birlikte kalıyordu. Ayrıca iki Alman genç de çiftliğine kısa süreli olarak konuktu.
Bi’ Çiftlik serisinin birinci bölümünde gönüllü esasına göre işleyen bir permakültür çiftliğindeki hayatı belgelemeye çalıştık.
Can Candan, 2013, 82′, Türkiye / Turkey
Künye
Kurgu: Gökçe İnce
Görüntü Yönetmenliği: Oğuz Yenen
Ses: Öğünç Hatipoğlu
Sinopsis
Çocukları LGBT (lezbiyen, gey, biseksüel, trans) bireyler olan Türkiye’li bir grup anne babaya odaklanarak bu cesur ve ilham veren ebeveynlerin hikayelerini seyirciye taşıyan uzun metraj bir belgeseldir. Bu belgeselde muhafazakar, homofobik, transfobik bir toplumda bir yandan aile, bir yandan da aktivist olmanın ne anlama geldiğini yeniden tanımlayan LİSTAG’lı yedi ebeveynin deneyimleri aktarılıyor. Çocuklarını olduğu gibi kabul etmenin zorlu yolunu katetmekle kalmayan bu ebeveynler, daha da ileri giderek, deneyimlerini diğer LGBT aileleri ve toplumla paylaşıyorlar.