Bu atölye buluşmasında “Film müziği neden vardır?”, “Neyi amaçlar?” ve “Bu amaca nasıl ulaşırız?” soruları üzerinde duracağız. Film müziği yapılırken karşılaşılan güçlükler ve bu süreçte keyif alabilmek için yaşanan deneyimler paylaşılacak. Ayrıca, katılımcılara örnekler yolu ile film müziği tasarlama hayali kurmaları için ilham vermeyi umuyoruz.
İnsanla toprak arasındaki ilişki tarımsal ve ekolojik açıdan çokça tartışılıyor. Bu buluşmada amacımız toprağın ürettiklerini yerine, toprağın kendisini pişirmek ve konuşmak. Pişmiş topraktan üretilen eşyaları, nasıl geliştirildiklerini, kültürel hayatımızda nasıl yer edindiklerini, neden vazgeçilmez hale geldiklerini ve süreklilik kazandıklarını konuşacağız.
Bu yürüyüşü duyusal ekolojimizin sınırlarını keşfetmek üzere planladık. Kendimize ve içinde yaşadığımız çevreye dair duyusal farkındalıklar kazanmayı hedefliyoruz. Rotamıza katılımcı sayısı ve hava durumuna göre karar vereceğiz. Yürüyüş her türlü hava koşulunda yapılacak ve ona uygun rota belirlenecek. Rahat ve güvenli ayakkabı ile hava koşullarına uygun koruyucu kıyafet giymenizi bekliyoruz. Yürüyüş süresi 40 dakika. Sonrasında 20 dakika soru-cevap yapılacak. Toplam süre 60 dakika.
Make-A-Wish®️ Türkiye, riskli hastalıklarla mücadele eden 3-18 yaş arası çocukların hayallerinin gerçekleşmesine destek olarak, onlara umut, güç ve neşe vermeyi amaçlayan bir sivil toplum kuruluşudur. 2000 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren dernek, çocukların ve ailelerinin yaşadıkları zorlu süreçlerde moral bulmalarını, geleceğe umutla bakmalarını sağlamak için çalışmalar yürütmektedir. Dilekleri gerçekleştirme sürecinde, çocuğun hayalinin her adımı dikkatle planlanır ve bu süreç, çocuğun yaşamına olumlu katkılar sunacak şekilde tasarlanır. Gerçekleştirilen her dilek, çocukların ve ailelerinin umutlarını yeniden yeşertmesine, zorlukların üstesinden gelmelerine yardımcı olur. Bugüne kadar binlerce çocuğun hayalinin gerçekleşmesine destek olan Make-A-Wish®️ Türkiye, gönüllüler ve bağışçılarla büyüyen bir iyilik hareketidir. BIFED’de, sizleri dilek çocuklarımızın umut dolu dünyasına davet ediyor, daha fazla çocuğun hayalini gerçekleştirmek için desteğinizi bekliyoruz.
Yüzyıllardır süren zorla çalıştırma ve sistematik yoksullukla sürdürülen üretim ilişkilerine dayanan plantasyonlar, insan ve insan ötesi bedenleri farklı şekillerde işe koşturmaktadır. Monokültürleşmenin yarattığı rolün merkezde olduğu, gıdanın üretilmesi için çeşitli türlerin zorla çalıştırıldığı bir sistem olarak plantasyonlar; ekonomi, çevre ve sosyal ilişki alanları da dahil olmak üzere birçok alanda düzenleme biçimi olarak işlev görmüştür. Türkiye’de Doğu Karadeniz Bölgesi’nde ulus devlet eliyle endüstrileşme sürecinin bir parçası olarak monokültüre dönüşen çay ve fındık odağında mekansal peyzajın dönüşümü, toprağın çitlenmesi, insan ve insan dışı eylemliliğin metalaşma süreçlerine çekilmesi süreçlerindeki etkisi tartışılacaktır. Bir adım geriye gidildiğinde çay ve fındıktan öncesinde yer alan geleneksel tarım örüntüsü (çeltik, mısır, kendir, meyve…) ve biyoçeşitliliğe (kızılağaç…) göz atılacaktır. Çay ve fındık ile birlikte turizm, inşaat ve madene kadar uzanan süreçte insan ve insan ötesi boyutları, plantasyon mantığı ile şekillenen ilişkiler ekolojisi çerçevesinde ele alınacaktır.
Karbon nötr etkinlikler neden önemli ve nasıl düzenlenebilir: Emisyon oranlarını tespit edip azaltmak, sürdürülebilir projelerle etkilerini hafifletmek ve çevreye duyarlı deneyimler yaratmak üzerine bir çalışma.